Yayınlar
Yalçın, S. Kaan, Doğan, Zühal (2024) Anadolu Türklüğünde Oyun ve Oyuncak Adları, Kesit Yayınları: İstanbul.
Oyun ve oyuncak; tarihten folklora, coğrafyadan antropolojiye, dil bilimden arkeolojiye, felsefeden eğitime birçok bilim dalıyla etkileşim içerisinde olan ve bu yönüyle bireyin ve toplumun çeşitli yönlerden gelişmesine zemin hazırlayan önemli unsurlardır. Öyle ki, her kültürde farklı bakış açılarıyla kendine yer bulmuş olan oyun ve oyuncak kavramı; insanları eğitmesi, zamanın kaliteli geçirilmesine yardımcı olması, geçmiş ve gelecek arasında köprü vazifesi görerek birlik ve beraberliği sağlaması ve toplumlara ait kültürel yapıyı gözler önüne sermesi açısından çok önemlidir. Bu nedenle oyun ve oyuncaklara ait adlandırmaların bilimsel açıdan incelenmesi tarihsel ve kültürel anlamda birçok duruma ışık tutacaktır.
Türk milletinin zengin kültür dünyası içerisinde şekillendirmiş olduğu oyun ve oyuncak adlarının Anadolu Türklüğündeki yansımalarının ne şekilde ve nasıl olduğunun tespit edilmesi eldeki çalışmanın asıl gayesini oluşturmaktadır.
Eldeki çalışmada Derleme Sözlüğü’nde yer alan her türlü oyun, oyuncak ve oyunla ilgili kavramlara ait adlandırmalar ele alınarak özelliklerine göre tasnif edilmiştir. Bu çalışma, halk ağzında kullanılan oyun ve oyuncak adlarını detaylı bir şekilde ortaya koymayı; Türkiye’deki oyun ve oyuncak adları konusunda yapılan çalışmalara ve kültür zenginliğimize katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
Yalçın, S. Kaan, Karabulut, Büşra (2024) Anadolu Türklüğünde Giyim Kuşam Adları, Kesit Yayınları: İstanbul.
Dil bilim, dilin iç ve dış yapısına ait unsurları araştıran, diller arası ilişkileri inceleyen ve ilişkide bulunduğu birçok farklı dalla ayrılmaz bağları olan geniş bir bilim alanıdır. Dil bilimin önemli alt dallarından biri ise adbilimdir. Dış dünyadaki tüm adlandırmaları ve bu adlandırmalara ait sistematiğin konu edildiği bu alanda adlandırmaya ait yer adları, su adları, hayvan adları, karakter adları, bitki adları vb. gibi birçok alt adlandırma alanı söz konusudur. Bu alanlardan biri de insanoğlunun temel ihtiyaçlarından biri olan giyim kuşam adlarıdır.
Giyim kuşam adları başlangıçta insanların giyinme ve korunma gibi bazı temel ihtiyaçlarına cevap verirken zamanla süslenme, özel günlere ve durumlara ait giyinme ve giyinmenin yanı sıra aksesuarlarla zenginleştirilmiş özel bir niteliğe de bürünmüştür. Hatta insanların dönemlere ait giyinme biçimleri yeri geldikçe moda özelliği kazanarak ayrı bir kimlik kazanmıştır.
Eldeki çalışmada Derleme Sözlüğü’nde yer alan her türlü giyim kuşam ve giyim kuşamı tamamlayan aksesuarlara ait adlandırmalar ele alınarak özelliklerine göre tasnif edilmiştir. Bu çalışma, halk ağzında kullanılan giyim kuşam adlarını detaylı bir şekilde ortaya koymayı ve Türkiye’deki giyim kuşam adları konusunda yapılan çalışmalara ve kültür zenginliğimize katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
Bolat, Cuma (2024) Capar Saatov'un Satirik Hikayeleri Üzerine Dil İncelemesi (Metin, Ses ve Şekil Bilgisi), Paradigma Akademi Yayınları: Çanakkale.
Çalışma “Giriş, Dil İncelemesi, Sonuç ve Ekler” bölümlerinden oluşmaktadır. “Giriş” bölümünde Kırgız Türkçesi, Kırgız edebiyatı, Kırgız edebiyatına eserleriyle önemli katkılar sağlayan Capar Saatov’un hayatı ve eserleri hakkında bilgiler verilmiştir.
“Dil İncelemesi” bölümündeki başlıkları oluşturmak için Hülya Kasapoğlu Çengel’in Kırgız Türkçesi Grameri (Ses ve Şekil Bilgisi) adlı çalışmasından faydalanılmıştır. Hikâyelerin dil incelemesi, ses bilgisi ve şekil bilgisi ana başlıkları altında ele alınmıştır. Ses bilgisi ana başlığı, “ünlüler, ünsüzler, ses özellikleri ve olayları”; şekil bilgisi ana başlığı, “basit kelime, türemiş kelime, yapım ekleri, isim, sıfat, zamir, zarf, fiil, bağlaç, edat, ünlem” alt başlıklarında incelenmiştir.
“Sonuç” bölümünde çalışmada elde edilen tespitler ve değerlendirmeler verilmiştir. “Ekler” bölümünde ise hikâyelerin transkripsiyon metinleri ve hikâyelerin Türkiye Türkçesine aktarımları verilmiştir.
Modern Kırgız edebiyatında önemli bir yere sahip olan ancak eserleri üzerine bugüne kadar Türkiye’de çok fazla çalışma yapılmamış Capar Saatov’u Türkiye’de tanıtmak, Türkiye Türkçesine aktarılan hikâyeleri okuyucusuyla buluşturmak ve bu hikâyelerin dil özelliklerini tespit etmek çalışmanın ana amacı olmuştur.
Karaca, Veysel İbrahim (2023) Çağdaş Türk Lehçelerinde Ünsüzler, Kesit Yayınları: İstanbul.
Çağdaş Türk lehçelerinin ünsüzlerinde meydana gelen ses bilgisel değişmelerin ve gelişmelerin ortaya konulması amacıyla yapılan bu çalışma Türkçenin çağdaş lehçelerindeki ünsüzlerini ve bu ünsüzlerde görülen ses değişimlerini konu edinmektedir Çalışmada eş zamanlı ve art zamanlı gramer yöntemi bir arada tercih edilmiş olup çağdaş Türk lehçelerindeki ünsüzler Köktürk, Uygur ve Karahanlı Türkçesi dönemlerinden ibaret olan eski Türkçenin ünsüz varlığı ile karşılaştırılmış ve ünsüzlerin ön, iç ve son sesteki görünümleri tespit edilmeye çalışılmıştır.
Çağdaş Türk lehçelerindeki ünsüzlerin görünümleri ses özellikleri ve ses değişiklikleri bakımından karşılaştırmalı olarak incelendiği bu çalışmada ünsüzler açısından lehçelerin ve lehçe gruplarının birbiriyle olan yakınlıkları, kendi aralarındaki ses bilgisel bağları ve farklılıkları ortaya konmaya çalışılmıştır
Bolat, Cuma (2023) Capar Saatov'un 'Ak Dil' İsimli Eseri Üzerine İnceleme (Metin, Dil, Üslup), Paradigma Akademi Yayınları: Çanakkale.
Bu çalışmada, modern Kırgız edebiyatının önemli simalarından biri olan, ancak eserleri üzerine bugüne kadar Türkiye’de herhangi bir çalışma yapılmamış Capar Saatov’un Ak Dil isimli eseri üzerine dil ve üslup incelemesi yapılmıştır. Eserde yer alan 10 hikâyenin Kırgız Kiril Alfabesinden Türk Latin Alfabesine transkripsiyonu yapılmış ve Türkiye Türkçesine aktarılmıştır. Hikâyeler, doküman analiz yöntemi esas alınarak dil ve üslup yönünden incelenmiş ve muhteva analizi yapılmıştır. Yazarın dil ve üslubu, eserini farklı kılan özellikler, dili kullanırken yaptığı tasarruflar, düşünce ve hayal dünyasının eserine yansıyış biçimi ve eserindeki dil ile ilgili diğer unsurları ortaya koymak çalışmanın ana amacı olmuştur. Çalışma “Giriş, Dil İncelemesi, Üslup İncelemesi, Sonuç ve Ekler” bölümlerinden oluşmaktadır.
Hazırlanan bu çalışmada, hikâyelerin Türkiye Türkçesine aktarılıp incelenmesiyle Saatov’un Türkiye’de tanınması, hikâyeleri aracılığıyla Kırgız kültürüne ve diline ilgiyi artırmak amaçlanmıştır. Çalışmanın bundan sonraki dil ve üslup çalışmalarına da örnek teşkil etmesi hedeflenmektedir.
Alkaya, Ercan, (2022) Kuzey Grubu Türk lehçelerinde Edatlar, Türk Dil Kurumu Yayınları: Ankara
Türk dilinin üç tarihî lehçesinden biri olan Kıpçak Türkçesi, günümüzde çağdaş temsilcileri olan Tatar, Kazak, Kırgız, Başkurt, Karakalpak, Kumuk, Nogay, Karaçay-Balkar, Kırım Tatar ve Karay Türkçeleriyle varlığını sürdürmektedir. “Kuzey Türk Lehçelerinde Edatlar” başlıklı bu eserde, yukarıda adı geçen Kıpçak grubu Türk lehçelerinde kullanılan edatlar incelenmiştir. Oldukça geniş bir alana yayılan bugünkü Kuzey (Kıpçak) Türk lehçeleri üzerinde Türkiye'de çok fazla çalışma yoktur. Ancak son yıllarda değişen şartlar sonucunda bu lehçelerle ilgili özellikle akademik düzeyde Doktora ve Yüksek Lisans çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmalar daha çok ele alınan lehçenin (veya lehçelerin) genel grameri üzerine olmuştur. Bunun yanı sıra lehçelerle ilgili özel konular da (sıfat, fiil, isim, sıfat-fiil, birleşik fiil, zarf-fiil vb. gibi) ele alınmaya başlanmıştır. Çalışmada, esas olarak, edatlar Kuzey grubu Türk lehçelerine ait metinlere dayandırarak her yönüyle incelenmiştir. Eş zamanlı olarak ele alınan bu çalışmada incelenen her edat on lehçedeki (tespit edilmişse) varyantlarıyla ele alınmış ve zaman zaman yapı, anlam ve işlevlerine göre incelenmiş, edatın tarihî köküne dair köken bilgisi incelemesi de yapılmıştır. Yaklaşık olarak doksan eserden fişlenmiş olan metinlerden seçilen örneklere göre yapılan ve toplam 221 edatın tespit edildiği bu incelemenin, genel anlamda, Kuzey grubu Türk lehçelerinin edatlarını ortaya koyabilecek nitelikte olduğu kanaatindeyiz.
Alkaya Ercan, Jamanazarov Umurzoq, Jamanarova Guljahon, (2022) Türk Halkları Edebiyatı, Kesit Yayınları: İstanbul
Bu eserde, Türk boylarının edebiyatları, özellikle Özbek, Kazak, Kırgız, Karakalpak, Türkmen, Azerbaycan, Tatar, Başkurt, Çuvaş, Dağıstan, Osmanlı ve Türk, Uygur, Kuzey Kafkasya Türk boyları ve diğer Türk lehçe gruplarına ait boylarının edebiyatları ele alınmaktadır. Ayrıca, dünya edebiyatında Nobel ödüllü yazarlar, şairler ve oyun yazarları hakkında da bilgiler verilmiştir.
Çalışma lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerine, yükseköğretim kurumlarının filoloji fakültelerindeki araştırmacılarına ve Türk boylarının edebiyatıyla ilgilenen geniş bir okuyucu kitlesine yönelik olarak hazırlanmıştır.
Eser, Özbek Kiril Alfabesi ile yazılmıştır.
Alkaya, Ercan, (2021) Sibirya Tatar Türkçesi, Kesit Yayınları: İstanbul
Eser Giriş, Ses Bilgisi, Şekil Bilgisi ve Metinler olmak üzere başlıca dört bölümden oluşmaktadır giriş bölümünde öncelikle Sibir/Sibirya adı hakkındaki görüşler değerlendirilmiş Sibirya Tatar Türklerinin tarihi ve etnik şekillenişi, Sibirya Tatar Türkçesinin Türk lehçeleri içindeki konumu, Sibirya Tatarlarının yaşadıkları yerler ve alt grupları, nüfusları, dinleri hakkında bilgi verilmiş son olarak da şimdiye kadar Sibirya Tatar Türkçesi üzerine yapılan belli başlı çalışmalar değerlendirilmiştir.
Ses bilgisi bölümünde Sibirya Tatar Türkçesinin ses özellikleri Eski Türkçe esas alınarak ortaya konmuş, karşılaştırma yapılırken yer yer Tatar edebî dilinden diğer Türk lehçelerinden tarihi Türk lehçelerinden (daha çok Kıpçak Türkçesi) de faydalanmıştır. Şekil bilgisi bölümünde kelime yapımı kelime türleri isim ve fiil çekimleri anlatılmıştır.
Metinler bölümünde Sibirya Tatar Türkçesinin ağızlarını oluşturan Tobol-İrtiş (Tümen-Omsk) Baraba (Novosibirsk) ve Tom (Tomsk) bölgeleri ağızlarından 90 adet metne yer verilmiştir. Tatar Türkçesinin bir kolu olan ve gerek Tatar edebî dilinden gerekse Tatar Türkçesinin diğer ağızlarından çok büyük farklılıklar göstermeyen Sibirya Tatar ağızları bir bütün olarak ele alınmış, bu ağızların ayırıcı yönlerinden ziyade birleştirici yönüne dikkat çekilmiş bununla birlikte hem tüm ağızların genel özellikleri hem de kendi içindeki bazı özel durumları ortaya konulmuştur.
Arıkan, Seda, Yalçın, Süleyman Kaan (2019), Cefer Cabbarlı Öyküleri Aynaya Yansı(ma)yanlar, Manas Yayınları: Elazığ.
Doç. Dr. Seda Arıkan ve Dr. Süleyman Kaan YALÇIN tarafından kaleme alınan bu eser; en temelde, Cabbarlı öykülerinde siyahın sadece siyah olmadığını göstermeyi amaçlamaktadır. Azerbaycan’ın milli ve kültürel kimliğini savunmak için eserler yazarak edebi yaşamına başlayan Cefer Cabbarlı’nın hayattayken maruz bırakıldığı değişim, dönemin konjonktürü içerisinde değerlendirildiğinde bunun bir mağlubiyetten çok, kavgaya kalınan yerden devam etmek olarak okunması gerekmektedir. Bununla birlikte, özellikle Cabbarlı eserlerinde mecbur bırakılan değişiklik ve düzeltmeler olarak görünen yeni yönelimler itina ile incelendiği zaman, bunların altında yatan anlamlar onun direniş ve karşı duruşunun eserlerinde devam ettiğini kanıtlar. Bu direnişi görmezden gelmek ise Cabbarlı’nın yüzyıl önce bizlere uzattığı eli boşta bırakmak olacaktır.
Çetindağ Süme, Gülda, (2019). Alıp Manaş'ın Sembolik Serüveni, Kesit Yayınları, İstanbul.
Millî ve manevi ruhun derinlemesine nüfuz ettiği, mitik dönem ile tarihî dönemlerin iç içe geçerek anlatıldığı, millet olma şuurunun işlendiği halk ürünlerinden destanlar; kadim bir geçmişin, köklü bir kültürün yansımasıdır. Bu kültürel unsurları doğru okuyabilmek, destanlardaki sembolik ve mitolojik unsurları çözümleyebilmekten geçmektedir. Sembolik şifrelerin çözülmesiyle de metnin asıl ruhu ortaya çıkmaktadır.
Kolektif bir ruh ile köklenen, dallanıp budaklanan Türk dünyasının en yaygın destanlarından birisi olan Alıp Manaş Destanı sembolik ve mitolojik bağlamda metne sinen örtülü anlamları ile “millî” bir şuur taşımaktadır. Sembol dünyasının zengin motifli Altay destanlarından Alıp Manaş Destanı, Türk milletinin kültürel değerlerinin sembollerle işlendiği zengin bir anlatı özelliğine sahiptir.
Türk milletinin idealize edilen kahramanı Alıp Manaş’ın millî ve manevi değerlerine sahip çıkmayı öğrenerek varoluşsal yolculuğunu tamamlaması, onun gerçek hayatın bir yansıması olan sembolik yolculukta yenilendiğini ve ben’den biz’e ulaştığını göstermektedir.
Yalçın, S. Kaan, (2018) Azerbaycan Türkçesi Grameri, Kesit Yayınları: İstanbul.
Oğuz grubunun doğu kolunu temsil eden ve Oğuz Türkçesinin kimlik kazanmasında son derece önemli bir yer tutan Azerbaycan Türkçesi üzerine hazırlanmış olan bu çalışma, Türkiye'de Azerbaycan Türkçesiyle ilgili yapılmış gramerlerden farklı olarak ses ve şekil bilgisinin ayrıntılı olarak işlendiği, orijinal kaynaklardan alınan örneklerle desteklendiği ve bazı yerlerde tarihî dönemlerle karşılaştırmaların yapıldığı bir eserdir.
Eserde Azerbaycan Türkçesinin ses ve şekil bilgisi dışında Azerbaycan adının etimolojisi, Azerbaycan Türklerinin tarihi ve Azerbaycan Türkçesinin Türk yazı dili içerisindeki yerine dair ayrıntılı bilgiler de verilmektedir. Türkiye'de Azerbaycan Türkçesi üzerine yapılmış gramer çalışmalarının çoğunlukla Azerbaycan Türkçesinin genel hatlarını yansıtan çalışmalar veya ders kitabı niteliğindeki eserler olduğu düşünüldüğünde eldeki çalışmanın alandaki boşluğu dolduracağı ve bu alanda çalışma yapacak yeni araştırmacılara yol göstereceği düşünülmektedir.
Stamov, Asanbek (2018), Akın, Sonçağ Yayınları: Ankara (Çev. Cuma BOLAT)
Akın, modern Kırgız edebiyatının öne çıkan yazarlarından biri olan Asanbek Stamov’un Kırgız edebiyatına kazandırdığı önemli eserlerden biridir. Eser, dört adet uzun hikâyeden oluşmaktadır. Hikâyelerde öğretici bir yaklaşımla tarihî olaylar ve bu olaylardan çıkarılması gereken dersler vurgulanmaktadır. Burada özellikle dikkat çeken unsur yazarın gözlemlediği ve Kırgız halkının değerler, gelenek ve göreneklerindeki bozulmaların toplumsal açıdan nasıl sıkıntılara sebep olduğunun altının çizilmesidir. Yazara göre, Kırgız halkı geçmişindeki bazı değer ve davranışlardan uzaklaşmış ve bu durum Kırgız halkının hem dini hem de sosyolojik yapısının zarar görmesine neden olmuştur. Bu yüzden hikâyelerde nasihat verme anlayışı hâkimdir. Bunların yanı sıra Adaletli Yusuf hikâyesinde olduğu gibi dini unsurlar da hikâyelerde geniş bir şekilde yer almıştır. Kırgız Türkçesinden Türkiye Türkçesine aktarımı yapılan bu eser, Türkiye’de Kırgız edebiyatına ilgi duyanların dikkatine sunulmuştur.
Buran, Ahmet & Alkaya, Ercan (2017). Çağdaş Türk Lehçeleri. Ankara: Akçağ Yayınları.
Eserde, Türk dilinin üç tarihi lehçesini (Oğuz, Kıpçak, Çağatay) temsil eden yedi çağdaş Türk lehçesi ele alınmıştır. Bu lehçelerden Azerbaycan ile Türkmen Türkçeleri Oğuz; Özbek ile Uygur Türkçeleri Çağatay (Karluk); Tatar, Kırgız, ve Kazak Türkçeleri ise Kıpçak grubunun çağdaş temsilcileri olarak seçilmişlerdir. Çağdaş Türk Lehçeleri, üç ana bölümden oluşmaktadır.
Birinci bölüm; Türklük Bilimine Giriş ana başlığını taşımaktadır. Bu bölümde Genel Türklük Bilimi, (Türkoloji) bilgileri verilmiş, Çağdaş Türk Lehçeleri ve Türk Dünyası kısaca tanıtılmaya çalışılmıştır.
İkinci bölüm, Çağdaş Türk Lehçeleri - Gramer ana başlığını taşımaktadır. Bu bölümde, ana hatlarıyla yedi lehçenin grameri, ses bilgisi (fonetik) ve yapı bilgisi (morfoloji) bakımından incelenmiştir. Bu arada gramerden önce, her bir lehçeyle ilgil olarak, o lehçeyi konuşan topluluğun adı, tarihi, dili, edebiyatı ve ülkesi de tanıtılmıştır. Bölümün sonunda ise yararlanılan kaynaklardan oluşan bir kaynaklar listesine yer verilmiştir.
Üçüncü bölüm ise, Alfabeler ve Metin Örnekleri ana başlığını taşımaktadır. Bu bölüm, ortak Türk alfabesiyle birlikte, bu eserde inceleme konusu yapılan yedi lehçenin alfabesi ve metin örneklerinden oluşmaktadır.
Eser birçok üniversitenin Türk Dili ve Edebiyatı ve Çağdaş Türk lehçeleri ve Edebiyatları bölümlerinde ders kitabı olarak okutulmaktadır.
Alkaya, Ercan, (2014) Mişer Tatar Türkçesi, Kesit Yayınları: İstanbul
Eser Giriş, Ses Bilgisi, Şekil Bilgisi ve Metinler olmak üzere başlıca dört bölümden oluşmaktadır giriş bölümünde öncelikle Mişer adı hakkındaki görüşler değerlendirilmiş; Mişer Tatar Türklerinin tarihi ve etnik şekillenişi, Mişer Tatar Türkçesinin Türk lehçeleri içindeki konumu, Mişer Tatarlarının yaşadıkları yerler ve alt grupları, nüfusları, dinleri hakkında bilgi verilmiştir. Ses bilgisi bölümünde Mişer Tatar Türkçesinin ses özellikleri Eski Türkçe esas alınarak ortaya konmuş, karşılaştırma yapılırken yer yer Tatar edebî dilinden diğer Türk lehçelerinden tarihi Türk lehçelerinden (daha çok Kıpçak Türkçesi) de faydalanmıştır. Şekil bilgisi bölümünde kelime yapımı kelime türleri isim ve fiil çekimleri anlatılmıştır. Metinler bölümünde Mişer Tatar türkçesine ait 21 ağız bölgesinden 144 adet metne yer verilmiştir Metinler genellikle Mişer Tatar Türklerinin yaşayışlarını, tarihî geçmişlerini, gelenek ve göreneklerini, doğum, kız isteme, düğün, ölüm, kurban kesme, çeşitli merasimler gibi durumlarını yansıtan konulardan oluşmaktadır.
Bu eser Mişer Tatar ağızlarıyla ilgili olarak ülkemizde yapılan ilk ve en kapsamlı çalışmadır. Tatar Türkçesinin bir kolu olan ve gerek Tatar edebî dilinden gerekse Tatar Türkçesinin diğer ağızlarından çok büyük farklılıklar göstermeyen Mişer Tatar ağızları bir bütün olarak ele alınmış, bu ağızların ayırıcı yönlerinden ziyade birleştirici yönüne dikkat çekilmiş bununla birlikte hem tüm ağızların genel özellikleri hem de kendi içindeki bazı özel durumları ortaya konulmuştur.
Buran, Ahmet, Alkaya, Ercan, Yalçın, Süleyman Kaan (2014), Çağdaş Türk Yazı Dilleri 1 Güneybatı/Oğuz Grubu, Akçağ Yayınları: Ankara.
Bu eserde Çuvaşça Yakutça ve Halaçça dışında kalan ve Türkçe grubu içinde yer alan Türk dilinin Çağdaş yazı dilleri ele alınmıştır. Türkçe kolu içinde yer alan dört alt grubun her biri ayrı bir kitapta yer almakla birlikte aslında bu dört kitap birbirinin devamı niteliğindedir. Bu kitapta Güneybatı/Oğuz grubu Türk yazı dillerini oluşturan Türkiye Türkçesi, Azerbaycan Türkçesi, Türkmen Türkçesi ile Gagavuz Türkçesi ele alınmıştır. Eserde öncelikle Oğuzlar, Oğuz Türkçesi ve Oğuz Türkçesinin Türk devletleri arasındaki yeri hakkında bilgiler verilmiş ve bir lehçe tasnifi tablosu ile yararlanılan kaynaklar listesi eklenmiştir.
Buran, Ahmet, Alkaya, Ercan (2014), Çağdaş Türk Yazı Dilleri-2 Güneydoğu/Karluk Grubu, Akçağ Yayınları: Ankara.
Bu eserde Çuvaşça Yakutça ve Halaçça dışında kalan ve Türkçe grubu içinde yer alan Türk dilinin Çağdaş yazı dilleri ele alınmıştır. Türkçe kolu içinde yer alan dört alt grubun her biri ayrı bir kitapta yer almakla birlikte aslında bu dört kitap birbirinin devamı niteliğindedir.
Bu kitapta Güneydoğu karluk grubu türk yazı dillerinin oluşturan Özbek türkçesiyle yeni Uygur türkçesi ele alınmıştır eserde öncelikle karluklar karluk türkçesi ve karluk türkçesinin türk lehçeleri arasındaki yeri hakkında bilgiler verilmiş ve bir lehçe tasnifi tablosuyla yararlanılan kaynaklar listesi eklenmiştir.
Buran, Ahmet, Alkaya, Ercan (2014), Çağdaş Türk Yazı Dilleri-3 Kuzeybatı/Kıpçak Grubu, Akçağ Yayınları: Ankara.
Bu eserde Çuvaşça Yakutça ve Halaçça dışında kalan ve Türkçe grubu içinde yer alan Türk dilinin Çağdaş yazı dilleri ele alınmıştır. Türkçe kolu içinde yer alan dört alt grubun her biri ayrı bir kitapta yer almakla birlikte aslında bu dört kitap birbirinin devamı niteliğindedir.
Bu kitapta Kuzeybatı/Kıpçak grubu Türk yazı dillerini oluşturan Tatar Türkçesi, Kazak Türkçesi, Kırgız Türkçesi, Başkurt Türkçesi, Nogay Türkçesi, Kırım Tatar Türkçesi, Karakalpak Türkçesi, Kumuk Türkçesi ve Karaçay Balkar Türkçesi ele alınmıştır. Eserde öncelikle Kıpçaklar, Kıpçak Türkçesi ve Kıpçak Türkçesinin Türk lehçeleri arasındaki yeri hakkında bilgiler verilmiş ve bir lehçe tasnifi tablosu ile yararlanılan kaynaklar listesi eklenmiştir.
Buran, Alkaya, Alkaya, Ercan, Özeren, Mehmet (2014), Çağdaş Türk Yazı Dilleri-4 Kuzeydoğu Grubu, Akçağ Yayınları: Ankara.
Bu eserde Çuvaşça Yakutça ve Halaçça dışında kalan ve Türkçe grubu içinde yer alan Türk dilinin Çağdaş yazı dilleri ele alınmıştır. Türkçe kolu içinde yer alan dört alt grubun her biri ayrı bir kitapta yer almakla birlikte aslında bu dört kitap birbirinin devamı niteliğindedir.
Bu kitapta kuzeydoğu grubu türk yazı dillerini oluşturan Altay türkçesi hala hakas türkçesi ile tuva türkçesi ele alınmıştır eserde öncelikle kuzeydoğu grubu Türkleri ve kuzeydoğu grubu türkçesi ile kuzey doğu grubu türkçesinin türk lehçeleri arasındaki yeri hakkında bilgiler verilmiş ve bir lehçe tasnifi tablosu ile yararlanılan kaynaklar listesi eklenmiştir.
Çetindağ Süme, Gülda, (2013). Masal Diyarına Yolculuk-Ezop Masalları, Akçağ Yayınları, Ankara.
Masallar, geçmiş hal ve gelecek arasındaki bağlantıyı kendi yöntemiyle yeniden kurabilen bir özelliğe sahiptir. İnsan ile onu ilgilendiren olay ve olgular çerçevesinde yeni bir dünya kurarak o dünyanın kapılarını bizlere açabilen bir güçtedir. Zaman ve mekânları aşan yönüyle masallar, bir ders vermeyi hedefler. Masalın amacı sadece güzel vakit geçirmek, eğlendirmek, uyutmak değildir. Masalın asıl amacı; uyandırmaktır. Bu sebeple masallar yediden yetmişe her kesimin ders çıkaracağı bir türdür. Ezop masalları, kendi kurgusal dünyasında insanları ve onların davranışlarını esas alarak hayvanların şahsında verilen iletilerden ibarettir. Olanı ve olması gerekeni en güzel dille anlatan masalların her yaştan insana hitap etmesi onu daha önemli hale getirmektedir.
Kengerli-Eliyeva, Gülşen (2013), Azerbaycan Fuzûlî Araştırmacılığı, Manas Yayıncılık: Elazığ (Akt. Süleyman Kaan Yalçın)
Gülşen Eliyeva Kengerli’nin Azerbaycan Türkçesinde kaleme aldığı ve Dr. Süleyman Kaan YALÇIN tarafından Türkiye Türkçesine aktarılan bu kitap, Divan şairleri içerisinde üzerine en çok çalısma yapılan; Ali Şir Nevailerin, Nizami Gencevilerin, Nesimilerin yaşattığı şiir geleneğini zirveye taşıyan ve Türk dilini bütün inceliği ile gözler önüne sererek dil, kültür ve edebiyat mirasımızın oluşmasında büyük pay sahibi olan Fuzûlî’yi ve Fuzûli araştırmacılığını konu edinmektedir.
Fuzûlî’nin sanatını, düşünce dünyasını, poetikasını ve hakkındaki en tartışmalı fikirleri ele alarak irdeleyen “Azerbaycan Fuzûlî Araştırmacılığı” adlı bu eser, sadece Azerbaycan'daki Fuzûlî araştırmacılığını değil aynı zamanda Avrupa’daki, Rusya'daki ve Türkiye'deki Fuzûlî çalışmalarını da mukayeseli bir şekilde ele almaktadır.
Eserin en ilgi çekici tarafı ise Fuzûlî’nin şiirindeki aşk mefhumunun ilahî mi beşeri mi oluşuna son noktayı koyacak tahlillerin varlığıdır. İlahî aşkı terennüm eden ve sofi bir şair olan Fuzûlî’yi bu en tartışmalı konu bakımından aydınlığa kavuşturan bu eser, Fuzûlî araştırmacılığına ve yapılacak olan yeni çalışmalara ışık tutacaktır.
Rüstemli, Asif (2011), Cefer Cabbarlı Hayatı, Sanatı ve Mücadelesi, Manas Yayıncılık: Elazığ. (Aktaran: Süleyman Kaan Yalçın)
Doç. Dr. Asif Rüstemli’nin Azerbaycan Türkçesinde kaleme aldığı ve Dr. Süleyman Kaan YALÇIN tarafından Türkiye Türkçesine aktarılan bu kitap, 20. yüzyılın ilk çeyreğinde Azerbaycan'da ortaya çıkan sosyal ve siyasi olayları toplumsal bir gerçeklikle eserlerinde ve özellikle tiyatrolarında işleyerek üzerine düşen tarihi görev ve sorumluluğu yerine getiren milliyetçi bir Azerbaycan aydınını, Cefer Cabbarlı’yı konu edinmektedir.
Cabbarlı’nın 35 yıllık kısa ve anlamlı hayatının, edebi kişiliğinin, eserlerinin, basın ve yayın hayatına hizmetlerinin anlatıldığı bu kitap; sadece bir yazarın biyografisi değil, aynı zamanda Azerbaycan'ın bağımsızlık mücadelesinin tarihsel sürecinin de dile getirildiği bir eserdir.
Eser, okuyucularına sadece Cefer Cabbarlı’yı değil, onun şahsında o dönemdeki sosyal ve siyasi gerçekleri, zorlu devir şartlarını ve bu şartlar altında Türklüğe ve Türkolojiye hizmet etmeye çalışan aydınların çektiği sıkıntıları ve zorlukları da yakından tanıma fırsatı sağlamaktadır.
Hızlı Erişim